Childstories.org Logo
Menü
Childstories.org Logo
  • 1
  • Çocuk
    peri masalı
  • 2
  • Okuma zamanına
    göre sıralandı
  • 3
  • Okumak için
    mükemmel
Altındağı
Grimm Märchen

Altındağı - Masal Grimm Kardeşler

Çocuklar için okuma zamanı: 6 dk

Vaktiyle iki erkek kardeş vardı; biri zengindi, öbürü fakir. Zengin olanı fakire hiç, ama hiçbir şey vermiyordu. Fakir geçimini sadece buğday satarak sağlıyordu. Günün birinde durumu o kadar bozuldu ki, karısına ve çocuğuna verecek ekmek bile bulamadı.

Bir seferinde arabasıyla orman içinden geçti, birden yan tarafta kocaman ve çıplak bir dağ gördü. Daha önce hiç böyle bir şey görmediği için durdu ve ona hayranlıkla baktı. Orada öylece beklerken uzun boylu ve iri cüsseli on iki adam çıkageldi; onların harami olabileceğini düşünerek arabasını bir çalılığın arkasına çekti ve bir ağaca tırmandı.

On iki adam dağın önünde durarak şöyle seslendiler: „Altındağı, Altındağı, aç kapını!“

Bunu der demez çıplak dağın orta kısmı iki yana ayrıldı, on iki adam içeri girdi; girer girmez de kapı kendiliğinden kapandı. Az bir süre sonra tekrar açıldı ve adamlar dışarı çıktı; hepsi sırtlarında ağır bir zembil taşıyordu. Gün ışığına çıkar çıkmaz:

„Altındağı, Altındağı, kapan artık“ diye seslendiler. O anda dağın kapısı kapandı, delik falan görülmedi. Ve on iki adam oradan uzaklaştı.

Onlar gözden kaybolur kaybolmaz fakir adam ağaçtan indi. içinde neler saklandığını çok merak ettiği dağın önüne gelerek, „Altındağı, Altındağı, aç kapını“ diye seslendi.

Kapı açılıverdi. Adam içeri girdi; tüm dağ bir mağaradan oluşmuştu; her yere öbek öbek inciler, pırıl pırıl parlayan kıymetli taşlar saçılmıştı. Adam ne yapacağını bilemedi; bu hazineden bir parça yanına alsa mıydı? Neyse, sonunda ceplerini altınla doldurdu, inci ve diğer kıymetli taşları bıraktı.

Tekrar dışarı çıktığında aynı şekilde, „Altındağı, Altındağı, kapan artık“ diye seslendi. Ve dağ kapandı.

Adam arabasıyla eve döndü. Artık üzülmesi için bir neden yoktu, çünkü cebindeki altınla karısı ve çocuğu için ekmek, hatta şarap bile satın alabilecekti. Böylece mutlu bir hayat sürmeye başladı; dürüstlükten ayrılmadı, fakirlere hep yardım etti.

Ama parası bitince ağabeyinin yanma vardı, ondan büyük bir kovayı ödünç aldı ve o kovayı yine altınla doldurdu; ama büyük hazineye hiç dokunmadı. Üçüncü kez altın almaya giderken yine kardeşinden o kovayı ödünç aldı.

Ağabeyi onu öteden beri kıskanmaktaydı: nasıl alışveriş yaptığını, evini nasıl döşediğini, kısacası bu zenginliğin nereden kaynaklandığını bilemiyordu. Ve kardeşinin kovayla ne yaptığını da merak ediyordu.

Derken aklına bir kurnazlık geldi, kovanın dibini ziftledi. Daha sonra bu kovayı geri aldığında dibine bir tek altın para yapışmış olduğunu gördü.

Kardeşinin yanına vararak, „Kovayla ne ölçüyorsun sen?“ diye sordu.

„Arpayla buğday“ dedi kardeşi.

Ağabeyi ona altın parayı göstererek, gerçeği söylemediği takdirde onu mahkemeye vermekle tehdit etti. Bunun üzerine kardeşi ona neler olup bittiğini anlattı.

Zengin ağabey hemen bir araba hazırlattı ve dağa gitti. Fırsat bu fırsat diyerek daha başka şeyler alıp getirmeyi düşündü.

Dağa vardığında, „Altındağı, Altındağı, aç kapını!“ diye seslendi.

Kapı açıldı ve adam içeri girdi. Tüm zenginlikler önünde yatıyordu; öyle ki, hangisine el atacağını bilemedi.

Sonunda taşıyabileceği kadar kıymetli taşları topladı. Yükünü dışarı çıkarmak istedi; ama aklı fikri hep hazinede olduğu için dağın ismini unuttu!

Yine de „Dağaltını, Dağaltını, aç kapını!“ diye seslendi. Ama dağın ismi onun söylediği gibi değildi ki! Nitekim dağ yerinden oynamadı ve kapısı kapalı kaldı.

Adam korktu; ne kadar düşündüyse aklı bir o kadar karıştı. Dünyanın tüm hazinelerinin bile ona bir yararı olmadı!

Akşam olunca kapı açıldı, on iki harami içeri girdi. Adamı görünce güldüler ve şöyle seslendiler: „Yakaladık seni sonunda! İki kez geldiğini fark etmedik mi sandın? Ama işte, bir türlü yakalayamadık. Üçüncü kez elimizden kurtulamazsın artık!“

Adam, „O gelen ben değildim, kardeşimdi“ diye haykırdı. Ama ne kadar yalvardıysa da bunun bir yararı olmadı. Ve haramiler kellesini uçurdu.

Başka bir kısa peri masalı okuyun (5 dakika)

Bilimsel analiz için bilgiler


Masal istatistikleri
Değer
NumaraKHM 142
Aarne-Thompson-Uther EndeksiATU Typ 676
Çeviriler english deutsch
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi45.8
Flesch-Reading-Ease Endeksi0
Flesch–Kincaid Grade-Level12
Gunning Fog Endeksi19
Coleman–Liau Endeksi12
SMOG Endeksi12
Otomatik Okunabilirlik Endeksi10.8
Karakter Sayısı3.935
Harf Sayısı3.229
Cümle Sayısı58
Kelime Sayısı554
Cümle Başına Ortalama Kelime9,55
6'dan fazla harf içeren kelimeler201
Uzun kelimelerin yüzdesi36.3%
Toplam Heceler1.366
Kelime Başına Ortalama Heceler2,47
Üç Heceli Kelimeler242
Üç Heceli Yüzde Kelimeler43.7%

Görüntü kaynakları: © Andrea Danti / Shutterstock

Sorular, yorumlar veya deneyim raporları?

Gizlilik Politikasını.

En iyi Masalları

Telif hakkı © 2024 - Her hakkı saklıdır | Hakkımızda | Veri korumasıTarafından desteklenmektedir childstories.org

Keine Internetverbindung


Sie sind nicht mit dem Internet verbunden. Bitte überprüfen Sie Ihre Netzwerkverbindung.


Versuchen Sie Folgendes:


  • 1. Prüfen Sie Ihr Netzwerkkabel, ihren Router oder Ihr Smartphone

  • 2. Aktivieren Sie ihre Mobile Daten -oder WLAN-Verbindung erneut

  • 3. Prüfen Sie das Signal an Ihrem Standort

  • 4. Führen Sie eine Netzwerkdiagnose durch