Childstories.org
  • 1
  • Çocuk
    peri masalı
  • 2
  • Okuma zamanına
    göre sıralandı
  • 3
  • Okumak için
    mükemmel
Bilmece
Grimm Märchen

Bilmece - Masal Grimm Kardeşler

Çocuklar için okuma zamanı: 8 dk

Dikkat: Bu korkunç bir hikaye.

Bir zamanlar bir prens vardı. Bir gün bütün dünyayı dolaşmaya heveslenerek yola çıktı. Yanına sadece uşağını aldı. Derken yolu büyük bir ormana düştü. Ama akşam olunca bir han bulamadığı için nerede yatacağını bilemedi. Tam o sırada ufacık bir eve doğru yürüyen bir kız gördü. Yanına, yaklaştığında onun oldukça genç ve güzel olduğunu fark etti. Hemen konuşmaya başlayarak „Baksana çocuğum, uşağımla birlikte şu küçük evde yatacak bir yer bulabilir miyim?“ diye sordu. Genç kız üzgün bir sesle „Evet, bulabilirsiniz. Ama oraya gitmenizi tavsiye etmem“ dedi. „Niye ki?“ diye sordu prens. Genç kız içini çekerek şöyle dedi: „Benim üvey annem acayip şeylerle uğraşır. Yabancılardan da hoşlanmaz!“

O zaman prens buranın büyücü bir kadına ait olduğunu anladı. Ama etraf çok karanlık olduğu için artık yola çıkamazdı. Korku nedir bilmediği için de eve dalıverdi. Ocak başındaki bir koltukta oturan yaşlı kadın, ona kızarmış gözlerle baktıktan sonra dostça, ama zırıltılı bir sesle „İyi akşamlar! Buyrun, oturup dinlenin biraz“ dedi. Üzerinde bir kâse suyun kaynadığı kömür ateşini üfledi. Genç kız onları hiçbir şey yiyip içmemeleri için uyarmıştı, çünkü büyücü kadın ateşte zehirli bir şey kaynatmaktaydı. Prens ve uşağı gece güzel bir uyku çekti. Sabah prens yola çıkmak üzere atına bindiğinde „Bekle bir dakika, sizlere bir veda içeceği sunayım!“ dedi büyücü kadın. Kadın içeceği almaya gittiğinde prens onu beklemeyip atını sürdü. Ama hâlâ eyerini yerleştirmekte olan uşağı geride kaldı. Büyücü kadın ona bir bardak şurup getirdi. „Al bunu efendine götür“ dedi. Ama aynı anda cam bardak patlayıverdi ve zehir atın yüzüne sıçradı. Zehir o kadar etkiliydi ki, hayvancağız hemen öldü. Uşak koşarak durumu efendisine anlattı ve sonra atın sırtındaki eyeri almak için geri döndü. Atın yanma vardığında bir karganın hayvanın üzerine tüneyip etini yemekte olduğunu gördü. „Yiyecek daha iyi bir şey bulamayabiliriz“ diyerek kargayı vurdu ve zembiline attı. Bütün gün ormanda yol aldılar, ama bir türlü düzlüğe çıkamadılar. Akşam olunca bir han buldular ve içeri daldılar. Uşak kargayı hancıya verip akşam yemeği için hazırlamasını söyledi. Prens ve uşağı aslında bir haydut yatağına düşmüştüler. Nitekim gece yarısı on iki tane haydut çıkageldi ve yabancıları öldürüp soymak istedi. Ama daha öncesinde sofraya oturdular. Hancı ve büyücü kadın da onlara katıldı; hep birlikte karga etiyle yapılmış çorbayı içtiler. Ama daha bir yudum almışlardı ki, hepsi düşüp öldü, çünkü attaki zehir kargaya geçmişti! Handa, hancının kızından başka kimse yoktu. O da büyü ve cinayete asla karışmadığını bildirdi. Prens ve uşağına bir odanın kapılarını açarak birikmiş hazineyi gösterdi. Ama prens hiçbir şey istemediğini söyleyerek hepsini kıza bıraktı ve uşağını alarak oradan ayrıldı. Uzun süre yol aldıktan sonra bir şehre geldiler. Bu şehirde güzel, ama kibirli bir prenses vardı. Kendisine cevabını bilemeyeceği bir bilmece soranla evleneceğini duyurmuştu herkese. Ama cevabı bilirse bilmeceyi soranın kellesi koparılacaktı! Cevabı düşünmek için üç gün süre istiyordu, ama o kadar akıllıydı ki, her bilmeceyi üç günden önce çözüveriyordu. O güne kadar dokuz kişi bu uğurda hayatını kaybetmişti! Prens gelip de prensesin güzelliğini görünce, hayatını riske atmaya karar verdi. Onun karşısına çıkarak bilmecesini sordu: „Kimseye vurmaksızın on ikiyi vuran şey nedir?“

Kız bunu bilmiyordu; düşündü taşındı, ama bulamadı. Bilmece kitaplarını açıp baktı, ama bunun cevabı yoktu. Bu işin içinden nasıl sıyrılacağım bilemediği için bir hizmetçiye, uyurken prensin odasına gizlice girmesini emretti. Oğlan belki de rüyasında konuşur ve bilmecenin cevabını söyleyiverirdi! Ama akıllı uşak efendisinin yatağına yattı ve hizmetçi kız odaya girince onu sopayla kovaladı. ikinci gece prenses bu görevi oda hizmetçisine verdi. Ama uşak onu da sopayla kovaladı. Üçüncü gece prens artık güvencede olduğu kanısıyla yatağa kendi yattı. Ancak bu kez prenses gri mantosuna sarınarak odaya kendi girdi ve oğlanın yanına oturdu. Prensin uyuduğunu sandı ve soracağı soruları uykusunda cevaplayacağını düşündü. Ama prens aslında uyanıktı ve her şeyi duyuyordu. „Kimseye vurmaksızın on ikiyi vuran şey nedir?“ diye sordu kız. „Zehirlenerek ölen bir atın etini yedikten sonra geberen bir karga“ diye cevap verdi prens. Kız yine sordu: „On ikiyi vuran ne demek oluyor?“

„Kargayı yiyip ölen on iki haydut“ dedi prens. Kız cevabı öğrenince oradan sıvışmak istedi, ama oğlan onun mantosunu sıkıca yakaladı; o da mantosuz çekip gitti. Prenses ertesi sabah on iki tane yargıç çağırtarak onların önünde bilmecenin cevabını verdi. Ama prens yargıçların kendisini de dinlemelerini istedi. „Prenses dün gece gizlice yanıma gelerek bana bilmecenin cevabını sordu. Yoksa cevabı bilemezdi“ dedi. Yargıçlar „Bunu kanıtla!“ deyince uşak gri mantoyu getirdi. Yargıçlar prensesin giydiği gri mantoyu görünce, „Şu mantoya altın ve gümüş nakış işleyin de düğün mantosu olsun“ dediler.

Başka bir kısa peri masalı okuyun (5 dakika)

LanguagesLearn languages. Double-tap on a word.Learn languages in context with Childstories.org and Deepl.com.

Arka plan

Yorumlar

Dilbilim

Grimm Kardeşler’in „Bilmece“ adlı hikayesi, bir prensin maceralı yolculuğunu ve zorlu bir bilmecenin cevabını arayışını anlatır. Prens, yolculuğu sırasında büyülü bir evde ve tehlikeli bir han yoluyla çeşitli zorluklarla karşılaşır. Bu esnada, cesareti ve zekası sayesinde prensesin karşısında bir bilmece sorarak onunla evlenme fırsatını elde eder.

Hikayenin ana teması, cesaretin ve zekanın, karşılaşılan zorlukları yenmede ne kadar önemli olduğunu vurgular. Prensin, yemekten zehirlenmiş bir atın etini yiyen karganın hikayesine dayanan bilmeceyi prensese sorması, onun yaratıcılığını ve olayları nasıl avantaja çevirdiğini gösterir. Prenses, bilmeceyi çözemeyerek prense bir tuzak kurmak istese de, prensin kurnazlığı sayesinde başarılı olamaz.

Hikaye, Grimm Kardeşler tarafından kaleme alınan birçok masaldaki gibi, ahlaki bir ders içermekte ve okuyuculara zekanın ve erdemin önemini hatırlatmaktadır. Sonunda prens ve prensesin evlenmeleri mutlu bir sonla sonuçlanır ve hikaye klasik masal motiflerini takip eder.

Bu masal, Grimm Kardeşler’in ünlü hikayelerinden biri olan „Bilmece“nin bir anlatımıdır. Masal, macera, entrika ve zekanın ön planda olduğu klasik bir halk hikayesi öğeleri taşır.

Farklı yorumlama seçenekleri şunlar olabilir

Zeka ve Cesaret: Bilmeceler genellikle zekayı sembolize eder ve prensin, prensesin bilmeceyi çözmesini engellemek için aldığı önlemler, bilgeliğiyle birleşen cesaretini gösterir. Cesaret ve zekayla tehlikelerin nasıl alt edilebileceğine dair bir yorum yapılabilir.

İyilik ve Kötülüğün Savaşı: Büyücü kadın ve haydutlar hikayedeki kötülüğü temsil ederken, prens ve sadık uşağı, iyiliği temsil eder. Bu masal, iyiliğin kötülükle savaşmasında zekanın ve stratejinin önemine vurgu yapar.

Kadın Karakterlerin Rolü: Hikayedeki genç kız ve hancının kızı, pasif karakterler gibi görünse de önemli rollere sahiptir. Genç kız, prens ve uşağı büyücüye karşı uyarırken, hancının kızı onlara hazineyi gösterir. Prenses ise güzellik ve kibirle birleşen bir zekayla tasvir edilmiştir. Kadın karakterlerin çeşitli pozisyonlardaki gücü ve etkisi üzerine yorumlar genişletilebilir.

Gizlilik ve Açıkgözlülük: Prensesin prensin odasına gizlice girme girişimleri, hile ve gizliliğin ortadan kalkabilmesi için dikkatli olunması gerektiğini gösterir. Prens, bu duruma karşı her zaman tetikte kalmış ve uyanık davranarak tuzağa düşmemiştir. Bu, bir hikaye unsuru olarak dikkat ve açıkgözlülüğe vurgu yapabilir.

Adalet ve Sonuçları: Sonuç bölümünde yargıçların verdiği karar, adaletin yerine geldiğini ve dürüstlüğün kazandığını temsil eder. Prensesin mantosunun düğün mantosu yapılması kararı, masalın adalet vurgusudur ve suçun hesabının sorulacağının altını çizer.

Bu farklı yorumlar, masalı çeşitli perspektiflerden ele alarak zenginleştirir ve okuyucuya birçok farklı ders ve çıkarım sunar.

„Bilmece“ masalı, Grimm Kardeşler’in anlatımıyla zengin bir dil kullanılarak fantastik ve ders verici bir hikaye sunar. Dilbilimsel açıdan analize başladığımızda, masalda kullanılan dilin bazı özel unsurlarını ve karakteristiklerini fark edebiliriz:

Deyim ve İfadeler: Masal boyunca kullanılan „korku nedir bilmeyen“, „güzel bir uyku çekti“, „akıllı uşak“ gibi ifadeler, metne halk ağzından gelen unsurlar katar. Bu tür deyimler, hikayenin anlatıldığı kültürün diline dair ipuçları sunar.

Doğrudan Konuşmalar: Metinde sıkça karşılaştığımız bir diğer dilbilimsel unsur ise karakterler arasındaki diyaloglar. Doğrudan konuşmalar, karakterlerin kişiliklerini ve olaylara tepkilerini gözler önüne sermede önemli rol oynar. Özellikle prenses ile prens arasındaki diyaloglar, gerilimi ve karakterler arası etkileşimi yüz yüze hissettirir.

Tanımlayıcı Dil: Masal, genç kızın ve prensesin güzellikleri gibi çeşitli unsurları betimlemek için tanımlayıcı bir dil kullanır. Bu, okuyucunun karakterleri ve ortamı zihninde canlandırmasına yardımcı olur.

İroni ve Çelişki: Prens, prensesin zekasına meydan okuyarak kendi hayatını riske atar. Ancak sonuçta prensesin etik olmayan bir yöntemle cevabı öğrenmesi ironiktir. Bu tür anlatım, okuyucuyu düşündürmeye ve karakterlerdeki zıtlıkları görmeye teşvik eder.

Büyü ve Doğaüstü Unsurlar: Masal, tipik bir halk masalında olduğu gibi büyücü kadın ve zehirli karga gibi doğaüstü unsurlar içerir. Bu unsurlar, hikayeye mistik bir hava katar ve okuyucuya kaçış sunar.

Motifler ve Temalar: Hikayede cesaret, zeka, adalet ve ahlaki değerler gibi temalar işlenir. Karakterlerin bu temalar etrafında gelişimi, okuyuculara ahlaki dersler verir.

Masal boyunca dilin zengin kullanımı, hikayenin etkin bir şekilde aktarılmasına yardımcı olurken kültürel ve didaktik unsurların altını çizer. Bu örnekler, metnin halk edebiyatına ait olduğunu ve Grimm Kardeşler tarafından derlenmiş diğer hikayelerle benzer tarz özellikleri taşıdığını gösterir.


Bilimsel analiz için bilgiler

Gösterge
Değer
NumaraKHM 22
Aarne-Thompson-Uther EndeksiATU Typ 851
ÇevirilerDE, EN, DA, ES, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi43.2
Flesch-Reading-Ease Endeksi0
Flesch–Kincaid Grade-Level12
Gunning Fog Endeksi19
Coleman–Liau Endeksi12
SMOG Endeksi12
Otomatik Okunabilirlik Endeksi9.8
Karakter Sayısı4.926
Harf Sayısı4.064
Cümle Sayısı78
Kelime Sayısı718
Cümle Başına Ortalama Kelime9,21
6'dan fazla harf içeren kelimeler244
Uzun kelimelerin yüzdesi34%
Toplam Heceler1.724
Kelime Başına Ortalama Heceler2,40
Üç Heceli Kelimeler293
Üç Heceli Yüzde Kelimeler40.8%
Sorular, yorumlar veya deneyim raporları?

Gizlilik Politikasını.

En iyi Masalları

Telif hakkı © 2025 -   Hakkımızda | Veri koruması |Her hakkı saklıdır Tarafından desteklenmektedir childstories.org

Keine Internetverbindung


Sie sind nicht mit dem Internet verbunden. Bitte überprüfen Sie Ihre Netzwerkverbindung.


Versuchen Sie Folgendes:


  • 1. Prüfen Sie Ihr Netzwerkkabel, ihren Router oder Ihr Smartphone

  • 2. Aktivieren Sie ihre Mobile Daten -oder WLAN-Verbindung erneut

  • 3. Prüfen Sie das Signal an Ihrem Standort

  • 4. Führen Sie eine Netzwerkdiagnose durch