Çocuklar için okuma zamanı: 6 dk
Dikkat: Bu korkunç bir hikaye.
Bir zamanlar bir köye bir yabandomuzu dadanmıştı; hep çiftçilerin tarlasını alt üst ediyor, hayvanları öldürüyor, insanların giysilerini parçalıyordu. Kral köyü bu beladan kurtaracak kimseyi ödüllendireceğini vaat etti. Ama hayvan o kadar büyük ve güçlüydü ki, ormanda kimse yanına yaklaşamıyordu. Sonunda kral yabandomuzunu yakalayana ya da öldürene kızını vereceğini ilan etti. O köyde yaşayan fakir bir adamın iki oğlu vardı; ikisi de bu riski göze aldı. Büyük oğlan kurnazdı ve zekiydi, ama kibirliydi; küçük oğlansa saftı, hatta biraz aptaldı, ama iyi kalpliydi. Kral onlara: „Domuzu bir an önce öldürebilmek için ormana iki ayrı yönden girin“ dedi. Büyük oğlan akşamdan, küçük oğlansa ertesi sabah girdi ormana. Küçük oğlan bir süre yol aldıktan sonra bir cüceyle karşılaştı. Cücenin elinde siyah bir mızrak vardı:
„Ben bu mızrağı sana veriyorum, çünkü sen çok iyi kalplisin. Domuzun karşısına bununla çıktın mı, hiç korkma, sana zarar veremez“ dedi. Oğlan cüceye teşekkür ettikten sonra mızrağı alarak korkusuzca yoluna devam etti. Ve çok geçmeden kendisine doğru koşan hayvanı gördü. Mızrağıyla karşısına çıktı, sonra onu öyle bir garez ve hiddetle savurdu ki, hayvanı tam kalbinden vurdu. Daha sonra da onu krala götürmek üzere sırtına vurarak evin yolunu tuttu. Ormanın öbür ucuna vardığında tam girişte bir ev gördü, içeride insanlar şarap içip dans ederek eğlenmekteydi. Ağabeyi de onların arasındaydı; oğlan onlara katılırken nasılsa domuz kaçacak değil ya diye düşünerek kafa çekmeyi düşünmüştü. Kardeşinin sırtındaki avla ormandan çıkageldiğini görünce kıskançlığının ve kötü kalbinin esiri oldu. „İçeri gir kardeşim, dinlen biraz, sonra da bir bardak şarap iç“ dedi. Küçük oğlan hiç aklına kötü bir şey getirmeden içeri girdi ve kendisine mızrak veren cüceyi ve o mızrakla domuzu nasıl öldürdüğünü anlattı. Ağabeyi onu akşama kadar evde tuttu, sonra birlikte yola çıktılar. Karanlıkta, altından dere akmakta olan bir derenin üzerindeki köprüye vardıklarında büyük oğlan kardeşini önden yürüttü. Köprünün tam ortasına geldiklerinde kafasına bir taşla vurdu; oğlan ölü olarak suya düştü. Ağabeyi onu toprağa gömdü, domuzu alarak krala götürdü ve hayvanı kendisinin öldürdüğünü iddia ederek kızıyla evlenmek istediğini söyledi. Kardeşi düğüne gelmeyince, „Herhalde onu domuz paraladı“ dedi ve herkes buna inandı. Ama Tanrı’dan hiçbir şey saklanmayacağı için bu eylem de açıklığa kavuştu. Uzun yıllar geçtikten sonra bir çoban sürüsünü o köprüden geçirirken aşağıda, kumların üzerinde bembeyaz bir kemik gördü; bundan iyi bir ağızlık yapılabilirdi. Hemen aşağı inip aldığı kemikten kavalına güzel bir ağızlık yonttu. Ve kavalını üfler üflemez o kemik çobanı da çok şaşırtan şöyle bir şarkı tutturdu:
Ah, sevgili çoban,
Kemiğimi kaptın,
Ağızlık yaptın. Beni ağabeyim öldürdü ya,
Sonra köprüden attı suya. Yabandomuzunu krala verdi,
Onun kızıyla evlenmekti derdi.
„Ne harika bir kaval! Kendiliğinden şarkı söylüyor, bunu krala götürmeliyim“ diye söylendi çoban. Ve kralın huzuruna çıktığında kaval şarkısını söylemeye başladı. Kral durumu kavradı ve hemen köprünün altındaki toprağı kazdırdı; ölünün tüm kemikleri meydana çıktı. Kötü kalpli kardeş işlediği suçu inkâr edemedi. Onu bir çuvala soktuktan sonra çuvalın ağzını diktiler; oğlan diri diri, havasızlıktan boğulup öldü. Küçük kardeşin de kemiklerini topladıktan sonra kilisenin avlusunda ona güzel bir mezar yaptılar.

Arka plan
Yorumlar
Dilbilim
„Şarkı Söyleyen Kemik“ masalı, Grimm Kardeşler tarafından derlenen geleneksel bir halk masalıdır. Hikaye, adaletin eninde sonunda yerine geldiği ve kötü niyetli eylemlerin ortaya çıktığı bir anlatıdır.
Masaldaki ana öğeler şunlardır
Yabandomuzu Problemi: Köydeki ana sorun, tarlalara ve hayvanlara zarar veren bir yabandomuzudur. Kral, bu sorunu çözecek kişiyi ödüllendirmeyi vaat eder.
İki Kardeş: Masal, iki kardeşin karakterleri arasındaki farkı vurgular. Büyük kardeş kurnaz ama kibirli ve kötü kalplidir, küçük kardeş ise saf ama iyi kalplidir.
Mızrak ve Cüce: Küçük kardeş, iyi kalpliliği sayesinde bir cüceden mızrak alır ve bu mızrak, yabandomuzunu öldürmesine yardımcı olur. Bu bölüm, iyiliğin ve dürüstlüğün ödüllendirildiği bir durumu temsil eder.
Kıskançlık ve İhanet: Büyük kardeş, kıskançlığı nedeniyle küçük kardeşine ihanet eder ve onu öldürür. Bu, masalın çatışma noktalarından biridir.
Adaletin Yerine Gelmesi: Yıllar sonra, küçük kardeşin kemikleri konuşmaya başlar ve haksızlığa uğradığını açıklar. Bu durum, gerçeğin er ya da geç ortaya çıkacağını ve adaletin sağlanacağını gösterir.
Sonuç: Büyük kardeş, kötülüğü nedeniyle cezalandırılırken, küçük kardeşin kemikleri onurlandırılır ve düzgün bir şekilde gömülür.
Masal, geleneksel bir adalet ve ahlak dersi verir. İyi niyetli olanların sonunda kazandığını ve kötü niyetli olanların ise eninde sonunda cezalandırıldığını vurgular. Grimm Kardeşler’in birçok masalında olduğu gibi, bu hikaye de ahlaki değerler üzerine kuruludur ve okuyuculara ders niteliği taşır.
„Şarkı Söyleyen Kemik“ masalı, Grimm Kardeşler tarafından derlenen geleneksel bir Alman masalıdır ve iki kardeşin başından geçen trajik bir olayı anlatır. Masalın farklı yorumları, hikayenin temasını ve mesajını vurgulayan çeşitli unsurlara odaklanabilir.
Kıskançlık ve Ahlaki Çöküş: Bu yorumda masal, kıskançlığın ve hırsın insanları ne kadar kötü bir duruma sürükleyebileceğine vurgu yapar. Büyük kardeşin kıskançlığı ve hırsı, hem masum bir hayatı sonlandırmasına hem de kendi sonunu hazırlamasına neden olur.
Doğanın Adaleti: Masaldaki doğaüstü unsur, kemiğin çobana şarkı söylemesi, doğanın adaletinin bir sembolü olarak yorumlanabilir. Doğa ve kader, eninde sonunda gerçeği ortaya çıkarır ve haksızlık cezasız kalmaz.
İyi Kalpliliğin Ödüllendirilmesi: Küçük kardeşin saf ve iyi kalpli oluşu, ona cücenin yardımını getirir. Bu yorum, iyiliğin ve saflığın, sonunda karşılığını bulacağı temasını vurgular.
Masalların Eğitici Yönü: Masalın eğitici yönü, dinleyicilere ve okuyuculara hırs ve kıskançlıktan uzak durmaları gerektiğini öğretir. Aynı zamanda dürüstlüğün ve iyiliğin önemine dikkat çeker.
Aile İlişkileri ve Güven: Büyük kardeşin küçük kardeşine karşı işlediği ihanet, aile ilişkilerinde güvenin önemine ve güvenin kırılmasının yaratabileceği felaketlere dikkat çeker.
Her yorum, masalın farklı bir yönüne, temasına veya mesajına odaklanır ve okuyuculara değişik bakış açıları sunar. Bu yorumlar, masalların çok katmanlı yapısının ve her okurun kendi hayat tecrübeleriyle bağlantı kurabileceği evrensel temaların bir göstergesidir.
„Şarkı Söyleyen Kemik“ masalı, Grimm Kardeşler’in derlediği birçok masal gibi, ahlaki değerler ve toplumsal normlar üzerine derin mesajlar taşıyan bir öyküdür. Bu masalın dilbilimsel analizi, yapısal öğeleri ve karakterlerin dil aracılığıyla nasıl temsil edildiğini anlamamıza yardımcı olabilir.
Karakterlerin Dil ve Temsil Analizi
Büyük Oğlan
Dil ve Duygu: Büyük oğlanın dili kurnaz ve yanıltıcıdır. Kardeşine yaklaşımı manipülatif bir yapıdadır, onu kandırarak tuzağa düşürür.
Karakter Tasviri: Açgözlülüğün ve kıskançlığın vücut bulduğu bir karakterdir; bu, dil aracılığıyla sinsice ifade edilir.
Küçük Oğlan
Dil ve Masumiyet: Küçük oğlanın dili masumiyet ve iyilik ile doludur. Cüce ile olan diyaloğu, onun saf niyetini ve temiz kalbini gösterir.
Karakter Tasviri: İyi niyet ve saflığın sembolüdür. Dil kullanımı bu özellikleri yansıtacak şekilde sadedir.
Cüce
Dil ve Bilgelik: Cücenin dili, bilgelik ve yardımseverliği temsil eder. Küçük oğlana siyah mızrak vermesi, daha büyük güçlerin müdahalesini simgeler.
Karakter Tasviri: Yardım edici doğaüstü bir karakterdir; kelimeleri seçici ve anlamlıdır.
Çoban ve Kaval
Dil ve Açığa Çıkarma: Çobanın keşfettiği kaval, masalda bir dönüm noktasıdır. Kavalın dili, gerçeği ortaya çıkaran bir araçtır.
Objelerle İletişim: Kaval aracılığıyla yapılan iletişim, masalın dramatik yapısında kritik bir işlev üstlenir; dilin, adaletin sağlanmasının aracı olarak kullanılmasını simgeler.
Dil ve Temalar
Adalet ve İhanet: Masalın ana temasını adaletin er ya da geç sağlanacağı düşüncesi oluşturur. Bu tema, dilin gerçeği açığa çıkarma gücü ile pekiştirilir.
Ahlaki Denge: İyi ve kötünün dil yoluyla karşılaştırılması, masalın etik derslerini güçlendirir. İyilik ödüllendirilirken, kötülük cezalandırılır.
Doğaüstü Yardım: Cüce ve kaval gibi unsurlar, masalın doğaüstü atmosferini dil aracılığıyla aktarır. Bu tür karakterler ve objeler, masalın didaktik işlevine katkıda bulunur.
Yapısal ve Dilbilgisel Unsurlar
Basit Cümleler: Masaldaki cümle yapılarına baktığımızda, genellikle basit ve doğrudan ifadeler kullanılmıştır. Bu, masalın her yaştan okuyucuya hitap etmesini sağlar.
Simgesel Dil Kullanımı: Masal boyunca dil, simgesel bir şekilde kullanılarak daha derin anlamlar yüklenir. Örneğin, mızrak güç ve korunmayı, kaval ise gerçeğin sesi olarak kullanılır.
Diyaloglar ve Anlatım: Diyaloglar, karakterlerin içsel dünyalarını ve motivasyonlarını ortaya koymada etkin bir rol oynar. Anlatıcı, tarafsız bir dil kullanarak olayların adil bir şekilde aktarılmasını sağlar.
Bu dilbilimsel analiz, masalın hem dil hem de içerik açısından zengin katmanlara sahip olduğunu gösterir. „Şarkı Söyleyen Kemik“, basit bir hikaye gibi görünse de, dil yoluyla aktarılan değerler ve dersler bakımından derin bir yapıya sahiptir.
Bilimsel analiz için bilgiler
Gösterge | Değer |
---|---|
Numara | KHM 28 |
Aarne-Thompson-Uther Endeksi | ATU Typ 780 |
Çeviriler | DE, EN, DA, ES, FR, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH |
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi | 48.8 |
Flesch-Reading-Ease Endeksi | 0 |
Flesch–Kincaid Grade-Level | 12 |
Gunning Fog Endeksi | 19 |
Coleman–Liau Endeksi | 12 |
SMOG Endeksi | 12 |
Otomatik Okunabilirlik Endeksi | 12 |
Karakter Sayısı | 3.390 |
Harf Sayısı | 2.816 |
Cümle Sayısı | 39 |
Kelime Sayısı | 483 |
Cümle Başına Ortalama Kelime | 12,38 |
6'dan fazla harf içeren kelimeler | 176 |
Uzun kelimelerin yüzdesi | 36.4% |
Toplam Heceler | 1.191 |
Kelime Başına Ortalama Heceler | 2,47 |
Üç Heceli Kelimeler | 210 |
Üç Heceli Yüzde Kelimeler | 43.5% |