Çocuklar için okuma zamanı: 6 dk
Bir zamanlar bir kral kızı vardı. Kral camdan bir dağ inşa ettirdi ve kim bu dağı kayıp düşmeden aşarsa kızıyla evlenebileceğini ilan etti. Gönlünü kıza kaptırmış bir delikanlı vardı; kraldan kızını istetti. „Olur“ dedi kral „şu dağı düşmeden aşabilirse kızımla evlenebilir.“
Bunun üzerine kız, delikanlıyla beraber yürümek istediğini ve düşecek olursa ona yardım edeceğini söyledi. Gerçekten de oğlanla birlikte yürüdü, ama yolun yarısına geldiklerinde ayağı kaydı; aynı anda buz dağı açıldı ve kız içine düşüverdi. Damat onun nerede olduğunu göremedi, çünkü buz dağı hemen kapanıvermişti. Oğlan o kadar çok ağlayıp sızlandı ki! Kral da çok üzüldü ve dağı kırdırttı, böylece kızını çıkartabileceğini umdu. Ama içine düştüğü yeri bir türlü bulamadılar.
Bu arada kralın kızı çok derin bir uçurumdan düşerek koskoca bir mağaraya gelmişti. Orada karşısına çok uzun, aksakallı yaşlı bir adam çıktı. Kıza, hayatta kalmak isterse kendi karısı olup emredeceği her şeyi yapması gerektiğini söyledi; yoksa onu öldürecekti. Kız kendine söylenenleri yaptı.
O sabah adam cebinden merdivenini çıkararak dağa dayadı. Ve tırmanarak dağdan dışarı çıktı. Sonra merdiveni yukarı, yani kendine çekti. Adamın yemeğini pişirmek, yatağını yapmak ve evi toplamak gibi işleri yapmak kıza düşmüştü. Adam eve döndüğünde her defasında bir yığın altın ve gümüş getiriyordu.
Yıllarca onun yanında kalan kız zamanla çok yaşlandı. Adam onu ‚Koruk hanım‘ diye çağırıyordu hep; o da adama ‚Moruk‘ adını takmıştı. Adam bir keresinde dağdan çıktığında kadın onun yatağını yaptı ve bulaşığını yıkadı. Sonra tüm kapı ve pencereleri sımsıkı kapadı; sadece içeriye ışığın sızdığı sürgülü bir pencereyi açık bıraktı.
Moruk geri döndüğünde kapıya vurarak „Hanım, bana kapıyı aç!“ diye seslendi. „Hayır, sana kapıyı açmam Moruk“ dedi kadın. O zaman adam şöyle seslendi:
Morııkçuğun çıkageldi,
Yorgun argın. Leğeni hazırla hanım,
Yoksa kalırım sana dargın.
Kadın „Ben leğeni hazırladım“ dedi. Adam:
Morukçuğun çıkageldi,
Yorgun argın. Nerdeyse düşüp kalacağım,
Yatağımı yap, uyuyacağım!
diye yakındı.
„Yatağını yaptım bile“ dedi kadın. Adam dayattı:
Morukçuğun çıkageldi,
Yorgun argın. Tartışmayı bırak da,
Kapıyı aç be kadın!
Adam evin etrafında dolaştı, derken açık bir delik gördü. Kendi kendine „Bakalım şu kadın içerde ne yapıyor; neden kapıyı açmak istemiyor?“ diye söylendi.
O delikten içeri bakmak istediyse de uzun sakalı buna izin vermedi. Bunun üzerine önce sakalını delikten aşağı sarkıttı. Aynı anda Koruk hanım çıkageldi ve deliği bir bantla öyle kapadı ki, adamın sakalı içerde kaldı. Adam sızlanarak bağırmaya başladı; canı yanmıştı. Kendisini serbest bırakması için kadına yalvardı.
Kadın, dağa çıkacağı merdiveni vermedikçe ona yardım etmeyeceğini söyledi. Adam ister istemez merdivenin bulunduğu yeri söylemek zorunda kaldı. Bunun üzerine kadın, merdiveni çok uzun bir bez parçasıyla sürgülü pencereye sıkıştırdı. Sonra dağa dayayarak yukarı tırmandı ve yukarıya vardığında merdiveni yukarı çekti. Hemen babasının yanma vararak başına gelenleri anlattı.
Babası çok sevindi. Damat adayı da hâlâ yaşıyordu. Hep birlikte giderek dağı kazdılar, Moruk’u bütün altın ve gümüşleriyle buldular. Kral, Moruk’u öldürttü, altın ve gümüşlerini aldı. Kızı da bir zamanlarki damat adayıyla evlendi. Hepsi mutlu, zengin ve sağlıklı yaşadı.

Arka plan
Yorumlar
Dilbilim
Bu masal, Grimm Kardeşler’in „Moruk“ isimli hikayesinde geçiyor. Masalda, bir kralın kızını elde etmeye çalışan bir genç ve bu gençle evlenmek isteyen kızın başından geçen olaylar anlatılıyor. Kral, kızını camdan bir dağın tepesine çıkarak almak için bir yarışma düzenliyor. Genç, kralın kızını alabilmek adına bu zorlu yarışmaya katılır ve kız da ona yardım etmek ister. Ancak, yolculukları sırasında kız, buzdan bir yuvaya düşer.
Kız, kendisini bir mağarada bulan çok yaşlı ve uzun sakallı bir adam tarafından esir edilir. Yaşlı adamın ona verdiği işleri yerine getirerek hayatta kalırken, sonunda yaşlı adamı kandırarak kaçmayı başarır. Kaçışında, merdiveni kullanarak mağaradan çıkar. Babasına geri döner ve yaşadığı tüm olayı anlatır. Kral, kızının ve genç adamın yardımıyla dağa kazı yaparak yaşlı adamı tüm servetiyle birlikte bulur. Sonunda yaşlı adam cezalandırılır, altın ve gümüşler krala kalır ve genç evlenirler. Hikaye mutlu sonla biter, herkes zengin ve huzur içinde yaşamaya devam eder.
Bu masal, Grimm Kardeşler’in klasik hikayelerinden birinin farklı bir yorumu olarak sunuluyor. Orijinal masalın temel unsurlarından yararlanarak, farklı bir bakış açısı ve olay örgüsü oluşturulmuş. Masalın orijinal versiyonlarında olduğu gibi, hikaye bir kralın kızı ve onu elde etmek isteyen bir delikanlıyla başlıyor. Ancak, bu yorumda, hikaye daha dramatik ve karanlık bir hâl alıyor.
Masal, dinamiklere ve karakterlere yeni bir boyut kazandırarak „Moruk“ adlı yaşlı bir adam karakteri ekliyor. Bu karakter, kralın kızını kaçırıp kendi karısı yapmaya zorlar ve hikaye boyunca kızın bu durumdan kurtulma çabası üzerine gelişir. Hikaye, kızıyla evlenmek isteyen delikanlının da yaşadığını ve sonunda kızla evlendiğini göstererek mutlu bir sonla biter.
Bu tür yeniden yorumlar, masalın orijinal temalarını korurken, yeni unsurlar ve farklı anlatım tarzları ekleyerek, klasik hikayelere yeni bir perspektif kazandırmaya çalışır. Bu yorum, klasik masalların karanlık yönlerini vurgularken, sonunda adaletin yerini bulduğu bir anlatımı tercih etmiş.
„Moruk“ masalının dilbilimsel analizi çeşitli açılardan yapılabilir.
Deyim ve İfadeler: Masal, bazı deyimsel ifadelerle zenginleştirilmiştir. Örneğin, „Moruk“ kelimesi yaşlı bir kişiye (özellikle de olumsuz anlamda) hitap etmek için kullanılan argo bir ifadedir. „Morukçuğun çıkageldi, Yorgun argın“ gibi tekrar eden ifadeler, anlatıya ritmik bir yapı kazandırır.
Sözcük Seçimi: Grimm Kardeşler’in eserinde kullanılan dil, masalın genel yapısına uygun olarak oldukça basit ve doğrudandır. Kısa cümleler ve günlük dilde kullanılan kelimeler, hikayenin tüm okuyucu gruplarına anlaşılır kılınmasını sağlar.
Karakterlerin İsimlendirilmesi
Karakter isimlendirmesi basittir: „Moruk“, „Koruk hanım“, „Kral“ ve „Damat adayı“. Bu tür isimlendirmeler, karakterlerin masaldaki rollerini ve ilişkilerini doğrudan belirtir.
Üslup: Masalda diyaloglar, olay akışı ve karakter etkileşimleri net bir şekilde sunulmaktadır. Kullanılan dil, okuyucuya veya dinleyiciye doğrudan bilgi veren, sade ve düzdür. Bu üslup, masalların anlatım geleneğine uygundur ve hikayenin moral dersini vurgulayıcı niteliktedir.
Dil Yapısı: Masal, geçmiş zaman kipi ile yazılmıştır ve hikayede bir olay örgüsü doğrultusunda ilerlenir. Cümle yapıları genellikle özne-yüklem düzenindedir, bu da hikayenin takibini kolaylaştırır.
Ritim ve Kafiyeler: Bazı bölümlerde, özellikle Moruk’un konuşmalarında kafiye ve ritim kullanımı göze çarpmaktadır. Bu, hikayeye şairane bir hava katar ve aynı zamanda hafızada kalıcılığı artırır.
Olay Dizisi ve Anlatım: Masal, başlangıç, gelişme, sonuç ekseninde klasik bir anlatı yapısına sahiptir. Olaylar kronolojik olarak sıralanmış, başlangıçta bir sorun sunulmuş ve sonunda çözülmüştür.
Bu masalın dilbilimsel analizi, dilin kullanımını, stilistik özelliklerini ve anlatım biçimlerini keşfetmemize olanak tanır. Bu tür analizler, masalların kültürel ve dilsel zenginliklerini anlamamıza yardımcı olabilir.
Bilimsel analiz için bilgiler
Gösterge | Değer |
---|---|
Numara | KHM 196 |
Aarne-Thompson-Uther Endeksi | ATU Typ 311 |
Çeviriler | DE, EN, ES, PT, IT, JA, NL, PL, RU, TR, VI, ZH |
Björnsson tarafından okunabilirlik indeksi | 44.2 |
Flesch-Reading-Ease Endeksi | 0 |
Flesch–Kincaid Grade-Level | 12 |
Gunning Fog Endeksi | 19 |
Coleman–Liau Endeksi | 12 |
SMOG Endeksi | 12 |
Otomatik Okunabilirlik Endeksi | 10.2 |
Karakter Sayısı | 3.313 |
Harf Sayısı | 2.722 |
Cümle Sayısı | 54 |
Kelime Sayısı | 470 |
Cümle Başına Ortalama Kelime | 8,70 |
6'dan fazla harf içeren kelimeler | 167 |
Uzun kelimelerin yüzdesi | 35.5% |
Toplam Heceler | 1.165 |
Kelime Başına Ortalama Heceler | 2,48 |
Üç Heceli Kelimeler | 205 |
Üç Heceli Yüzde Kelimeler | 43.6% |